Savaş tarihi, talan etmenin, muzaffer tarafın doğal hakkı gören yağma hikayeleriyle dolu. Hükümdarlar ve komutanlar savaş başlamadan önce askerlerini heveslendirmek için düşman saflarının gerisinde ne büyük zenginliklerin saklı olduğunu anlatırlardı. Zafer kazanılması halinde bunların tümünün sahibi olacaklarına inandırılırdı askerler. Pek çok kent, aynı hevesi taşıyan ordular tarafından, asırlar boyunca defalarca işgal edildi., yağmalandı. Bu yağmalarda, insanlardan sonra en büyük zararı, kültürel ve tarihsel kimlikleriyle, kentler aldı.
Tarihin kaydettiği en büyük kültür yağmacılığının kahramanı Sezar’dı. İskenderiye’yi fethettiğinde akademi ve kütüphaneyi tamamen yaktırmıştı. Roma ordularının ateşe verdiği 700 bin eserlik kütüphanede, dünyanın dört bir yanından taşınmış, dilleri bile henüz çözülmemiş, çok değerli ve bir daha bir araya getirilemez kaynak kitaplar vardı.
Tanık olduğumuz son örnek ise Irak Savaşı’nın ardından yaşananlar. İlkin yerli halkın başlattığı yağmaya tanık olduk; ardından, evlerine dönen Amerikalı askerlerin bavulundan çıkan değerli yapıtlara.
Bağdat, 1958’de krallığın yıkıldığı günden başlayarak, her askeri darbede talan edilmiş bir kent. O zaman da arabasını, kamyonunu kapan, saraylara ya da üst düzey yöneticilerin oturdukları mahallelerde almış soluğu. Kral Faysal’ın makam odasındaki koltuğun üzerine postal asılırken saray kasaları tamamen boşaltılmış, para eder her türlü eşya, ciplerle kaçırılmış. Bir de madalyonun öteki yüzü var: İşgalci güçler tarafından zarar verilen tarihi ve kültürel varlık.
Irak, en eski uygarlıkların yerleşim gösterdiği, tarihi açıdan önemli antik kentlere ev sahipliği yapan bir ülke aynı zamanda:
Asur şehirleri Ninova, Musul, Aysur, Erbil ve Nemrud. Erbil’de 5000 yıllık yaşam izleri bulunuyor.
Asma bahçelerini kurduran Kral Nebukadnezar seçtiği başkent, Babil.
Sümer kentleri Nippur, Uruk ve Ur.
Hz.Hüseyin’in mezarının bulunduğu Kerbela. Hz.Ali’nin mezarının bulunduğu Necef.
Tarihe Adem’in ağacının bulunduğu cennet bahçesi ile geçen, Basra.
Çok önemli İslam yapıtlarının bulunduğu, Samara.
Ve kent içindeki Abbasi sarayları dışında, çok önemli eserleri bir araya getiren ulusal müzesiyle, Bağdat.
Bundan önceki savaşta, 1991’de, Bağdat dışında, Musul, Samara, Kerbela, Basra ve Ur kentleri de bombalanmıştı. İnsanlığın en eski kentlerinden Ur’da 400 top mermisi deliği ve bombaların yarattığı 4 krater oluşmuştu. Körfez Savaşı’nda Irak müzelerinden çalınan tarihi eserlerin ise 3500 ile 4000 arasında olduğu belirtiliyor arkeologlarca. Öyle ki Irak’tan çalınanlarla, tarihi eser piyasasında “Asur modası” görülmüş o zamanlar. M.Ö. 2000’lere ait bir Mezopotamya mührü internet aracılığıyla 51 dolara satılırken, çivi yazılı tabletler de 1000 doların altında pazarlanmış.
Savaşın ardından, Bağdat’taki Irak Müzesi’nden çalınan ya da kaybolan eserlerin neler olduğu belirlendi ve yayınlandı. National Geographic dergisinin Temmuz sayısındaki haberine göre, Nisan başında yağmalama olaylarının görüldüğü o üç gün içinde kaybolan tarihi eser sayısı onbinleri buluyor. Bunlar içinde çiviyazılı takvim, cami kapısı, kral heykelleri gibi eserler var.
Irak’ta çalışan arkeologlara göre, aslında antik Irak kentleri iyi korunmuş durumdaydı; ama üzerinden zırhlı araçların geçişini kaldıracak kadar değil. Pek çok çatışmanın ve tank trafiğinin ortasında kalan Ur kenti yakınında 3300 yıllık saban izleri ile küçük su kanallarının yanında bulunan küpler artık yok. Gün yüzüne çıkmamış pek çok eser de tanklar tarafından ezilmiş olabilir. Müzeden kaybolan eserlerin bir kısmının da özel kolleksiyonlara satılmış olma ihtimali var.
Bilimciler ve konuyla ilgili yetkililer, Irak Müzesi kayıtlarını yeniden oluşturmak üzere harekete geçti. Bir çok ülkenin müzecilerinden oluşan ekipler, Iraklı müzecilerle bir araya gelerek nelerin çalındığının kesin ve resimli bir envanterini çıkardı. Bu liste İnterpol’e, emniyet güçlerine, müzelere ve sorumluluk sahibi galeri yöneticilerine dağıtıldı.
Bu konuda bir katkı da National Geographic dergisinden geldi: National Geographic Society, uygarlıklar tarihinin risk altında olduğu bölgelerde “Dünya Kültürleri Fonu”nu kurdu. Fonun ilk projelerinden biri, Irak’ın kültürel zenginliklerinin son durumunu belirlemek için arkeolog Henry Wright’ın başlattığı keşif seferi. Fona bağış yapmak isterseniz, www.nationalgeographic.com/help adresinden online bağış yapabilirsiniz.